27 Temmuz 2016

ÖYLE BİR UÇAR ZAMAN Kİ

Sevgili takipçilerimden birinin uyarısı olmasa en son yazımdan itibaren 2 ay geçtiğinin farkında bile değildim. Sorsanız "En fazla 1 ay olmuştur" derdim. Tahmin edeceğiniz üzere burada vakit hem hızlı hem de yoğun geçiyor. Ama yorucu diyemeyeceğim çünkü olmak istediğiniz yer sizi yormaz diye düşünüyorum.

En son yazımda ilk yalnız uçuşuma çıktığımdan bahsetmiştim. Tüm filo olarak da yalnız uçuşlarımızı tamamladık, hatta yalnız olarak gezmeye Bodrum'a bile gidiyoruz. Yani seyrüsefer uçuşlarına. Aşağıdaki fotoğrafta kendi objektifimden Bodrum Kalesi'ni görebilirsiniz.

Bodrum Kalesi ve Yat Limanı


İlk yalnızdan yani 15 solo uçuşundan sonra 26 Check uçuşuna kadar hava hareketlerini çalışacağımızı anlatmıştım.

16. sortiden itibaren bir dual yani hocalı, bir solo yani yalnız uçuş yaparak 26C uçuşuna hazırlandık. Yani şu şekilde, 16D-16S-17D-17S... Bu uçuşların her biri 1 saat sürüyor. Dual uçuşta hocamız bize hava hareketlerini gösterirken, o uçuşun solosunda da bu hareketleri yalnız başımıza çalışma bölgelerinde çalışıyorduk. Bu çalışmalarda baş sabit koordinasyon, 1 numaralı koordinasyon, yavaş uçuş, keskin dönüş, yatışlı-yatışsız, gazlı-gazsız perdövitesler (stall), flapsız iniş, kısa kalkış-iniş gibi hava hareketlerini çalıştık.

Hava hareketlerinin bazılarından kısaca bahsedecek olursam;

Keskin dönüş: 45 derece yatış açısı ile ortalama 95 knot sürat ile irtifa kaybetmeden ufku tarayarak yapılan 360 derece dönüş.

Yavaş uçuş: Full flap ile 60 knotta seyir.

Perdövites (Stall): Uçağın havada tutunması için gereken süratin altında kalması ve yıkılması, ardından tekrar sürat kazandırılarak kurtarılması. Uçağın stall'a girmesi en tehlikeli durumlardan biridir. Bunu basit bir dille anlatmak gerekirse, uçağın havada tutunması için belli bir süratin üzerinde olması gerekmektedir. Bu her uçak için farklıdır. Eğer bu süratin altına düşerseniz aerofoil adı verilen özel tasarımlı kanatların altından ve üstünden birim zamanda geçen hava azalacak ve uçak artık havada tutunamayacaktır. Stall'a girme sebepleri arasında uçağın hücum açısının çok fazla olması, uçağın fazla yatması veya düşük sürat sayılabilir. Uçuşta cross check yani çarpraz kontrol çok önemlidir. Örneğin siz belli bir açıda tırmanırken sürati, tırmanış açınızı, motor devrinizi sürekli gözlemlemezseniz uçağın sürati düşebilir ve bu sizi stall'a sokabilir. Böyle bir durumda yapmanız gereken uçağın burnunu ivedi şekilde ezmek ve uçağa gerekli sürati kazandırmaktır. Bu sebeple bu durumdan uçağı kurtarma prosedürlerini bilmelisiniz. Bundan ayrı olarak spin'e girme diye bir kavram var. Ne siz sorun ne ben söyleyeyim. Sadece aşağıda ki videoyu izlemeniz yeterli. Aslında bizim uçaklarımız yani Cessna'lar çok stabil uçaklar. Aşağıdaki videodaki durumdan kendi kendine bile çıkabiliyorlar ama böyle bir durumda yine de müdahele etmek en doğrusu. Gazı idle yani rölanti konumuna alıp levyeyi nötrleyerek ters rudder yani direksiyon kumandası veriyorsunuz.



Bununla beraber acil durum prosedürleri, örneğin uçuşta motor arızası durumu gibi uygulamalar yaptık. Yarın öbür gün kimsenin başına gelmeyeceğinin bir garantisi yok. Seyir esnasında olası bir motor durmasında yapmanız gereken ilk şey uçağın süratini en iyi süzülüş hızı olan 68 knot'a ayarlamak. Ardından rüzgârı karşıdan alacak şekilde uygun bir iniş bölgesi belirlemek. Örneğin bir tarla. Aşağıdaki videoda gerçek bir motor arızası acil durumu görebilirsiniz. Seyir esnasında motorda güç kaybı yani partial loss yaşanıyor, eğitmen pilot kontrolleri devralarak bir tarlaya zorunlu iniş yani forced landing gerçekleştiriyor ve uçağı emniyet şekilde indiriyor.



25. yalnız uçuşumuzdan sonra 26. sortide kontrol hocalarımızla uçarak bu hareketler konusunda yeterli olduğumuzu göstererek çift sırmayı takmaya hak kazandık.

Devrem Gizem ve ben, seyrüsefer yaptığımız Denizli Çardak Havalimanı'nda Gürhan Hocamızın düzenlediği ufak törende çift sırmalarımızı taktık. Kendisine buradan da bir kez daha bizi bu seviyeye getirdiği için teşekkür ediyorum.




26C uçuşundan sonra seyrüsefer yani cross-country uçuşlara başladık. 26C'ye kadar kendi limanımızda veya bölgedeki çalışma sahalarında çalışıyorduk. Artık başka şehirlere ve limanlara gitmeye başlayacaktık. Tabi bunun için de 2 günlük seyrüsefer dersi aldık. Navigasyon, görerek uçuş yani VFR (Visual Fligh Rules) usülleri, uçağımızdaki Garmin 1000 sistemi, kaybolma durumunda yapılacaklar vs. hakkında eğitim aldık.

VFR uçuş için bize verilen süre zarfında gidebileceğimiz limanların rotasını çıkartıyoruz, mesafe, Meteoroloji Müdürlüğü'nden aldığımız irtifaya bağlı rüzgar bilgileri, yakıt durumu üzerinden süreleri hesaplıyoruz. Bunları alçak irtifa özel hava serisi haritalarımıza işliyoruz, bir uçuş logu hazırlıyoruz. Bu logda gideceğimiz rota üzerindeki waypointlerden saat kaçta geçeceğimiz, manyetik istikametimiz, hangi noktada ne kadar yakıtımız kalacak gibi bilgiler yazıyor. Ardından gideceğimiz rotayı ve rota üzerindeki waypointleri uçağımızdaki Garmin 1000 sistemine giriyoruz. Bize yakın olan limanlar Denizli, Isparta, Uşak, Bodrum, Dalaman. Ancak yazın yoğunluk sebebi ile Bodrum ve Dalaman VFR uçuşları kabul etmiyor. Hazırladığımız rotada o gün hangi havalimanı varsa oraya gidip ya touch and go yani iniş ardından hemen kalkış veya full stop yani tam durma yapıyoruz ve tekrar limanımıza geri dönüyoruz. Ayrı bir tercih olarak her hangi bir limana iniş yapmak istemezseniz kurallar dahilinde kendinize göre rota çizebiliyorsunuz. İlk başta çok uğraştık ama zamanla pratiklik kazanınca hızlanıyorsunuz.

Haritalar üzerinde rotalarımızı çalışıyoruz

Rota uzadıkça haritalar da masalara sığmıyor

Uçuş esnasında harita ve uçuş logu (flight log) takibi

Ben seyrüsefer uçuşlarım esnasında Uşak, Denizli ve Isparta limanlarına iniş gerçekleştirdim. Denizli'ye giderken Pamukkale'ye yakın geçiyorsunuz. 5500 feet irtifadan Pamukkele travertenlerini aşağıdaki fotoda görebilirsiniz. Bundan ayrı olarak bir kez de Bodrum Yarımadası etrafında bir tur attım. Bodrum seyrüseferimle alakalı bir kaç fotoğrafı yine aşağıdan görebilirsiniz. Seyrüsefer uçuşlarına şimdilik ara verdik ve ATPL için yer derslerine başladık. Tekrar seyrüsefer uçuşlarına başladığımızda bir sonraki rotam Datça, Marmaris, Köyceğiz olacak.

Pamukkale Travertenleri

Pamukkale Travertenleri

Bodrum Kalesi

Bodrum Turgutreis Marina

Bodrum Gümüşlük


Uçuşlardan ayrı olarak Ramazan Bayramı için Aydın Akademi tüm filolar olarak bir bayramlaşma töreni gerçekleştirdik. Evet çok geç oldu ama geçmiş bayramınız hayırlara vesile olsun.

Akademi Müdürümüz Sayın Yusuf Tuzcu Hocamızın bayram konuşması

Gizem sağolsun her anımızı ölümsüzleştiriyor

68. Filo olarak Yusuf Hocamızla bayram hatırası

Filomuzdan Engin'in oğlu Deniz ve Amcası Can Odabaşı
Not: Bana da amca dediler bu yaşta Can üzülme.

Dün 65. Filo'dan Belgin arkadaşımızın doğum günüydü. Kendisinin yeni yaşını buradan da kutluyor, bana ilham verdiği özgün seyrüsefer rotaları için de teşekkür ediyorum.



Yukarda bahsettiğim üzere şu an yer dersindeyiz. Seyrüsefer uçuşlarımızın 15 saatini tamamladık. Bu da toplam seyrüsefer ve gece uçuşunun yaklaşık 1/3'üne tekabül ediyor.

Görüşmek üzere.