Şükürler olsun 68. Filo olarak sabırsızlıkla beklediğimiz ilk uçuşlarımızı hocalarımız eşliğinde başarı ile gerçekleştirdik. Buradan bir kez daha tüm ekip arkadaşlarımı tebrik ediyorum. Allah herkese kazasız belasız uçuşlar nasip etsin.
Özetlemek gerekirse hayatımda tecrübe ettiğim en muhteşem deneyimdi. Havada sağlam bir türbülans vardı, uçak bir aşağı bir yukarı, bir sağa, bir sola takılıyordu kafasına göre. Ama 1 saat boyunca uçmaya doyamadım diyebilirim. Türbülansın bile keyfi bir başkaydı. Ben şöyle düşünüyorum, line uçuşlarımızda Boeing veya Airbus gibi büyük uçaklarda burada aldığımız keyfi alamayacağız çünkü küçük uçakla yaptığınız manevralar ile uçtuğunuzu daha iyi hissediyorsunuz. Hele ki bir keskin dönüşler var (30-45 derece) sanırsınız ki uçak 90 derece yatmış neredeyse kendi tarafınızdaki kapıya yapışacaksınız.
Dünyaya yukardan bakmak çok güzel ama gerçekten uçmayı sorarsanız "Bakabildiğiniz yere uçabilmektir" derim.
Dünyaya yukardan bakmak çok güzel ama gerçekten uçmayı sorarsanız "Bakabildiğiniz yere uçabilmektir" derim.
Şunu net bir şekilde söyleyebilirim ki, Cessna 172'nin simülatörunde aldığım eğitimin faydasını yukarıda fazlası ile gördüm. Ekip arkadaşlarımdan aldığım yorumlar da bu şekilde. Evet belki simülatörde hissel olarak yatış, tırmanış, süzülüş gibi manevraları algılayamıyorsunuz ancak hem kokpite aşina oluyorsunuz hem de manevralarda neler yapmanız gerektiğine daha ilk uçuşunuzda vakıf oluyorsunuz.
Nasıl mı?
Bir kaç başlık altında şöyle anlatayım;
Düz uçuştan tırmanışa geçmek: Diyelim ki 2000 feet irtifada yaklaşık 95-100 KIAS (Knot Indicated Airspeed) düz uçuş süratinde (hız kelimesini unutun) seyir ederken 2500 feete tırmanmak istiyorsunuz. Bunun için önce uçağın 2100-2300 RPM olan düz uçuş devrini throttle (gaz) kolunu iterek 2400-2500 RPM civarlarına çıkartıyorsunuz. Önce devri arttırmanın sebebi ise burnu kaldırdığınızda uçağın süratini kaybedecek olması. Devri arttırdıktan sonra levyeyi geri çekerek burnu yukarı kaldırıyorsunuz ve 80-85 KIAS süratinde tırmanıyorsunuz.
Tırmanıştan düz uçuşa geçmek: 2400 feete geldiğinizde son 100 feet diyorsunuz ve 2480 feete geldiğinizde son 20 feet deyip levyeyi ileri iterek uçağın burnunu eziyorsunuz ve süratin düz uçuş süratine gelmesini bekliyorsunuz. Bu sürate ulaşınca da devri tekrar düz uçuş devrine alıyorsunuz. Burnu ezmeye son 20 feette başlamamızın sebebi, burnu düzleme esnasında kazanacağımız irtifanın 20 feet olup 2500 feette uçağı düzlemiş olmak istememiz.
Alçalış: Bu sefer de diyelim ki 2000 feet irtifada yaklaşık 95-100 KIAS (Knot Indicated Airspeed) süratinde düz uçuşla seyir ederken 1500 feete alçalmak istiyorsunuz. Bunun için önce uçağın 2100-2300 RPM olan düz uçuş devrini 1700-1800 RPM civarlarına düşürüyorsunuz. Önce deviri düşürmenin sebebi ise burnu ezdiğinizde uçağın süratinin yer çekimi etkisiyle kendiliğinden artacak olması. Devri düşürdükten sonra levyeyi ileri iterek burnu aşağı indiriyorsunuz ve 90 KIAS süratinde alçalıyorsunuz.
Alçalıştan düz uçuşa geçmek: 1600 feete geldiğinizde son 100 feet diyorsunuz ve 1540 feete geldiğinizde son 40 feet deyip devri düz uçuş devrine getirip levyeyi geri çekerek uçağın burnunu düz uçuş seviyesine gelecek şekilde kaldırıyorsunuz. Tırmanıştan düz uçuşa geçişten farklı olaraktan alçalıştan düz uçuşa geçerken son 20 değil de 40 feette müdahaleye başlamanızın sebebi ise uçak inişte olduğundan 1500 feete gelmesi daha çabuk gerçekleşiyor. Ayrıca önce gazı arttırmanızın sebebi ise alçalıştan düz uçuşa geçerken burnu kaldırdığımızda uçağın hız kaybedecek olması.
Rudder (İstikamet dümeni): Pervanenin yapısı nedeni ile uçağa gaz verdiğinizde uçak yerde de havada da sola dönmek ister. Siz de bunu sağ direksiyon (levye değil) kumandası ile yani sağ pedalın altına basarak yani rudderi sağa döndürerek dengelemeye çalışırsınız. Tersi şekilde gaz aldığınızda uçak bu sefer sağa dönmek ister ve sol direksiyon kumandası ile yani sol pedalın altına basarak yani rudderi sola döndürerek dengelemeye çalışırsınız. Taksi esnasında bu durum biraz daha farklı oluyor çünkü yeterli hızda olmadığınızdan sadece rudder etkisi uçağı dengede tutmak veya döndürmek için yeterli olmuyor ve keskin dönüşler için ne tarafa dönecekseniz o taraftaki pedalın üstüne de basarak o taraftaki tekerleğe fren yaptırıyorsunuz ve böylece daha az dönen tekerlek uçağı o yöne döndürüyor. Pedallar iki işlevlidir. Pedalın altı rudder, üstü frendir. Hangi tarafa basarsanız o tarafın işlevi çalışır.
Aşağıdaki şekilde görüleceği üzere pervaneden gelen hava akımı spirallenerek uçağın rudderine sol taraftan vuruyor ve uçağı sola döndürüyor. Ayrıntılı bilgi için buraya tıklayın.
Ek bilgi: Rudder line uçaklarında (Boeing, Airbus vs.) daha farklı işlevler (örneğin yan rüzgarda iniş) için kullanılıyor. Bildiğiniz üzere bu uçaklarda pervaneli motor değil jet motorları mevcut ve uçağın her hangi bir tarafa kaçması durumu söz konusu değildir. Uçaklarda dönüş için iki farklı kontrol yüzeyi vardır; aileron (kanatçık) ve bu bahsettiğimiz rudder. Basitçe anlatmak gerekirse kanatlar üzerindeki aileronlar uçağı yatırarak döndürür, yolcu uçaklarında dönerken hissettiğiniz yatışı aileronlar sağlar. Rudder ise uçağı her hangi bir yatış yapmadan döndürür, araba kullanırken direksiyonu çevirdiğinizdeki dönüş gibi. Aşağıdaki video birincil uçuş kontrollerini çok güzel bir şekilde anlatıyor.
İşte yukarıda bahsettiğim üzere bütün bu manevraları, kontrolleri biz simülatörde öğrendiğimizden gerçek uçuşa başladığımızda önemli bir çok konuya vakıftık. Tabi ki farklı dinamikler oluyor ama en azından aşina oluyorsunuz ve neyle karşılaşacağınızı biliyorsunuz. Bunlar dışında daha fazlası da var ama şimdilik bunlardan bahsediyorum.
Ortalama 1 saatlik 13 uçuşumuz hocalarımız eşliğinde olacak ve 14. uçuşumuz check yani kontrol uçuşu olacak. Kontrole gelen başka bir hocamız bizi yeterli görürse 15. uçuşumuzu solo yani yalnız yapmamız için bize onay verecek. Solo uçuşunu meydan turu olarak yapacağız. Bunu da zamanı gelince sizlerle paylaşırım.
Görüşmek üzere.